10 Kasım 2011

Chicago Blues

20. yüzyılın ilk yarısında, Afrika kökenli Amerikalıların güney eyaletlerinden kuzeye, endüstriyel şehirlere doğru göç etmesiyle, icra ettikleri müziklerde de değişiklikler meydana geldi. Büyük şehirlerde daha büyük kalabalıklara, daha gürültülü ortamlarda çalan müzisyenler seslerini yükseltme ihtiyacı hissettiler ki bu ihtiyacı yine büyük şehirlerde daha çok rastlanılan teknoloji karşıladı: amplikatörler.
Mızıkaları mikrofonlayıp sesi ampliden alırlarken gitaristlerde elektro gitara geçiş yaptı. Müzisyenler daha organize grup kurma arayışlarına girdiler ve bas gitar, davul, piyano ve bazen de saksafon gitar ve mızıka ikilisine daha çok eşlik eder oldu.
Başlarda Chicago'nun güneyinde, siyahilerin kaldığı yerlerde icra edilen blues, yavaş yavaş beyazlarında dikkatini çekti ve zamanla şehrin kuzeyinde de blues çalınmaya başladı.

Bir süre sonra ticari hale gelen Chicago Blues, bir süre sonra Avrupa'ya taşındı ve birçok İngiliz grubuna ilham verdi. Ayrıca Texas Blues, Memphis Blues ve British Blues gibi birçok alt tarzını oluşturmuştur. Bu seferki çalma listesini sadece Chicago'lu müzisyenlerden oluşturdum.

Chicago Blues'un getirdiği yeniliklerden birisi de 6 notalık blues gamına sıkışmayıp, yeri geldimi majör gamlar, 9'lu akorlar, bas gitarın zengin yürüyüşleri, destekleyici üflemeliler ile akıcı, zengin, jazz etkisini hissettiren bir blues anlayışı ortaya koymasıdır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder